Sevgili dostlar, bugün size ne bir korku ne bir gerilim filmiyle geldim. Bu yazıyı okur okumaz, ne işle meşgulseniz hayati değilse hemen onu bırakın ve bu anlatacağım filmi mutlaka izleyin.
İnternette sık sık rastlıyorsunuzdur. Ölmeden önce izlenecek filmler, ölmeden önce mutlaka izleyin gibi listelere. Size böyle klişe sözlerle gelmeyeceğim. Bu filmi ne kadar erken izlerseniz gerçek ile o kadar çabuk tanışırsınız. Bu yüzden, ölmeden önce izlemeyin. Hemen izleyin. Size bugün anlatacağım film; They Live yani Yaşıyorlar! Hadi They Live hakkında yazımıza başlayalım.
Aslında, gerçeği görmeye çok yakın olduğunuzu size daha önce söylemişler miydi? Bu film size bunu gösterecek.
 |
| They Live Hakkında |
They Live Hakkında
Size anlatacağım filmin adı They Live, yani Yaşıyorlar. Ben bunu sadece bir “film” olarak görmemenizi istiyorum, lütfen bunu, bu muazzam esere yapmayın. They Live; size sistemi eleştirmez, size sistemin kötü yanlarını göstermez. Size sistemi kimin yarattığını ve kimlerin kontrolünde olduğunu ve hangi amaçla var olduğunu gösterir. Türünde tektir.
Gizlenen tehlike, insanlığın arasında dolaşıyor ve neredeyse tüm insanlık uyuyor. Bu filmi izledikten sonra, benim aklıma tek bir uluslararası unsurlar geldi. Bu uluslararası unsurların bir toprağı yok ve gittikleri her yerde evlerindeymiş gibi hissediyorlar. Çünkü işlerini her yerde idare edebiliyorlar. Gittikleri her yerde de kargaşa, sorun çıkarıyorlar ve halkı birbirine düşürüyorlar. Size birilerini anımsattı mı?
Eminim ki, bunların kim olduğunu anlamışsınızdır. Vakti zamanında birkaç defa bu tehlikeyi dünyaya anlatan ve göstermeye çalışan bazı insanlar oldu, fakat bu uluslararası unsurlar, onları kötü göstermeyi de başardılar.
 |
| They Live Hakkında |
They Live‘ın yönetmeni John Carpenter’a, bu filmin Nasyonal Sosyalist (Nazi) propagandası olup olmadığını, yani göstermek istediği şeyin “Yahudi tehlikesi” olup olmadığını sormuşlar.
John Carpenter’da beklenilen cevabı vermiş. “Yoo.” 🙂
 |
| They Live Hakkında |
İşte, They Live yani “Yaşıyorlar” size bu karşı konulamaz gerçekliği gözler önüne serecek. Aslında dışarıda gördüğümüz insanların, önemli(!) insanların, politikacıların aslında gözüktüğü gibi olmadıklarını gösterecek.
They Live hakkında size o kadar çok şey anlatmak istiyorum ki… Bu film üzerinde her bir sahnesi için saatlerce tartışabiliriz. Beni derinden etkileyen bu film, birden favori filmlerimin en baş listelerinde kendine yer buldu. Eminim ki sizde de aynısı olacaktır. Şimdi, size gerçeklikten bahsettim, gerçek tehlikeden bahsettim. Peki Carpenter, bize bu tehlikeyi nasıl aktarıyor? Size hemen They Live filminin konusundan bahsedeceğim.
They Live Konusu
Bir işçi olan John Nada, inşaatta çalışmak üzere Los Angeles’a gelir. Nada, inşaatta kendine arkadaş edinir ve onun yaşadığı yere gider. John Nada, orada şans eseri bir şeye denk gelir. Uzaylıların dünyayı ele geçirme planı! Bu olaya tanıklık ettikten sonra, John Nada’nın başı büyük dertlere girecektir. Peki sizce John Nada; dünyayı istila etmek isteyen Yahudilerd-, yani uzaylılardan dünyamızı kurtarabilecek midir?
They Live hakkında şunu söylemem gerekiyor. Filme başladığınızda, ilk başlarda sıkılabilirsiniz. Çünkü film oldukça yavaş ilerliyor. Filmin sonlarına doğru ise maalesef hızlanıyor ve hemen sonuca gidiliyor. Hatta öyle ki, bazı önemli sahneler gerçekten 1-2 saniye sürebiliyor. Bunu da, filmin yapım yılına bağlayabilirsiniz. Lütfen filme başlar başlamaz sıkılıp filmi kapatmayın. Size pişman olmayacağınızın garantisini veriyorum. Bu arada, filmin başrolündeki isim John Nada’yı ünlü Profesyonel Güreşçi Roddy Piper canlandırıyor. Profesyonel Güreş takip eden varsa hemen tanıyacaktır zaten.
They Live filminin detaylı incelemesini başka bir yazıda yapacağım. Eğer burada anlatırsam, konu çok fazla uzayacaktır. They Live izlerken mutlaka gerçeklikle yakından alakalı kaçırdığınız noktalar olacaktır. Bunları yeni They Live yazısında detaylıca inceleyeceğiz. Bir sonraki They Live yazısında görüşmek üzere, kendinize iyi bakın.
They Live filminin fragmanını hemen aşağıdan izleyebilirsiniz. Lütfen They Live hakkında düşündüklerinizi hemen aşağıdan bizimle yorum olarak paylaşın, iyi seyirler. 🙂